26 Ocak 2014 Pazar

Teknikler


FOTOĞRAF TERİMLERİ 
 Alan açısı:Objektiflerin kapsadığı yatay alanın açısı. 
 Anti-statik bez:Objektifleri yada saydamları silmek için ve statik elektirikten kaynaklanan toz zerreciklerini uzaklaştırmak için kullanılan bez. 
 Autofocus:Netlik ayarını otomatik olarak kendiliğinden yapan objektif sistemi. 
b (bulb):uzun pozlarda makine perdesinin veya obtüratörün istenilen süre için açık kalmasını sağlayan kilitleme sistemi.
 Bracketing:Alınacak sonuçlarda herhangi bir pozlandırma hatasına meydan vermemek için aynı konuyu birbirne yakın ama farklı diyafram yada enstantane hızı ile çekme yöntemi. 
 DX ayarı:Film kasetlerinde bulunan ve film duyarlılığını otomatil olarak makineye aktaran sistemi. 
 Diffuser (yayıcı):Işığı yayn ve yumuşatan açık renkli şeffaf yüzey. 
 Deklanşör:Sehpahaya bağlı,makineyi sarsmadan uzun çekimlerde kullanılan yumuşak deklanşör teli. 
 Diapozitif (slayt):İçinden ışık geçilerek seyredilen pozitif,yani gerçek renkli görüntülü film.(Saydam olarakda adlndırılır) 
 Diyafram:Bir optik sisteme giren ışığın denetimini sağlayan mekanik gözbebeği. Diyopri:optik camlarının ışığı kırma gücünün sayısal ifadesi.
 Duplicate:Slayt filmlerinden yapılan çoğaltma. 
 Enstantane:Fotoğraf makinesinde bulunan obtüratör veya perdenin açık kalma süresinin saniyede kaçta bir olduğunu gösteren birimler. 
 Flaş:yeterli ışık olmayan konumlarda,anlık yardımcı yapay ışık kaynağı. 
 Fokal uzunluk:Objektiflerin optik odak uzunluğu Flu,Fluluk:Net olmayan fotoğraf yada bir bölümü netlik alanının dışında kalan yer.
 Geri plan:Bir fotoğrafta asıl konunun gerisinde kalan alan.
 Gren:Filmlerde yada baskılarda,pozlandırılmış alanların gelişimi sırasında oluşan mikroskobik şekillenmeler. 
 Gün ışığı:Renk ısı derecesi 5500 Kelvin olan,güneş doğduktan iki saat sonra oluşan ışığın rengi.
Elektronik flaşlar gün ışığı yayar.Genelde kullanılan filmler daylight yani gün ışığı için ayarlıdır. 
 ISO:Fotoğraf filmlerinde ışığa duyarlılık derecesini belirleyen satandart ölçü birimi. Kelvin:Renkli fotoğrafta ışığın renk tonunu ölçmeye yarayan birimler. 
 Kontakt baskı:Özellikle siyah/beyaz fotoğrafları büyütmeden önce seçebilmek için negatifle aynı boyda üretilen ufak baskılar.
 Kontrans:Bir fotoğrafın konusunda yer alan en aydnlık ve en karanlık bölümler arasındaki oran. 
 Kaset:İçindeki filmi ışıktan koruyabilen ve onu ileri-geri sarabilmek için düzenekleri bulunan ufak makara kutu. 
 Negatif:Orjinal renklerin veya gri tonlarının tersine sıralanmış karşı tonların görüntüsü. Netlik:Bir fotoğraf filmi veya baskının keskinlik derecesi. 
 Obtüratör:Objektifden film yüzeyine yansıyan ışığın süresini ayarlyan sistemi. Objektif:Görüntüyü film yüzeyine yansıtan optik sistem. 
 35 mm fotoğraf filmi:Genel olarak 24x36 mm'lik bir görüntü alanı içeren ve kenarlarıyla 35mm'lik genişliğe ulaşan perforeli film. 
 35 mm'lik fotoğraf makinesi:35mm'lik filmlerle çalışan fotoğraf makinesi. Paralaks:Telemetreli fotoğraf makinelerinde vizörden alına görüntü ile objektiften film yüzeyine yansıyan konu arasındaki açı farkı. 
 Panning:Hareketli bir konuyu vizörden takip ederek yapılan çekim türü. Perspektif:Fotoğrafta bir konu içine sığan farklı uzklıklardaki objelerin birbirleriyle olan görsel ilişkisi. 
 Pozlandırma:Kullanılan filmin duyarlılığına göre,yüzeyinin yeterli ve doğru ışık alması. Pozometre (ışıkölçer):çoğu zaman fotoğraf makinesinin gövdesinde bulunan bağımsız olarakda kullanılabilen ve ışığın gücünü ölçmeye yarayan alet. 
 Parasoley:direkt ışık hüzmelerinin objektifin içinde yansıyarak meydana getirdikleri lekeleri önlemeye yarayan ve objektifin önüne bağlnan huni. 
 Sandviç:Uyum sağlayan iki diayı üst üste kullanma yöntemi. 
 Stop:Diyafram veya enstantae ayarları arasındaki derece farkları. 
 Tripod:üçayak. Senkronizasyon:Fotoğraf makinesinin perdesi açıkken flaşın yanması. Vizör:Fotoğraf makinelerinde konuyu kadrajlamaya yarayan bakaç. Zoom objektifler:Değişebilir odak uzaklıklı obj

7 Ocak 2014 Salı

Manzara




Fotoğraflar ve özellikle de doğa fotoğrafları aşırı karmaşık olmak zorunda değildir. Ne yazık ki, yeni bir dijital kameranın birçok özelliğiyle ve okunması imkansız bir kullanma kılavuzu ile birlikte, fotoğrafçılığa yeni başlayan çoğu kullanıcı kamerasını otomatik moda alarak kendilerini son derece güvenilir hissediyorlar.

Bunu okuyorsanız ve "Bu bana benziyor!" diyorsanız, okunmaya devam edin; iyi haberlerim var. Kameranızın karmaşıklığını -henüz- öğrenmek zorunda kalmadan daha iyi fotoğraf çekebilmenin harika yolları vardır. Evet, doğru - kameranızı otomatik modda bırakın ve harika fotoğraflar çekmeyi öğrenin.

Tabii ki herkesin diyafram ve perde hızı nedir, öğrenmesi gerektiğini tavsiye ediyorum. Bunlarla birlikte bir fotoğrafçı olarak kendinizi geliştirmeyi öğrenebilirsiniz. Ancak, en iyi teşvikleri almak için hızlı bir şekilde işe koyulmalısınız ve bu makalede size beş tane ipucundan bahsedeceğim.

1. Mümkün olan en iyi ışık koşullarında fotoğraf çekin.



En iyi fotoğrafların sabahın erken saatlerinde ve ikindi vakitlerinde çekildiğini duymuşsunuzdur. Bu saatlerde güneş, sert gölgeler bırakmaz, yumuşak ve renkli bir ışık verir. Bu, çoğu zaman takip etmeniz gereken bir kuraldır. Sadece ışığın daha çekici olmasının yanı sıra yüksek karşıtlık (kontrast) ve gün ortasının ağır gölgelerinden de sakınabilirsiniz.


Bazı konular aslında bulutlu günlerde daha iyi çalışırlar. İnsanlar ve hayvanlar için bulutlu havalar ışığı yumuşatır ve konunuzun ışıktan dolayı gözlerini kısmasının önüne geçebilirsiniz. Ormanda, bulutlu gökyüzü ağır karşıtlığı önler ancak güneşli günlerde bu bir sorundur.



2. Manzara Fotoğrafları.

Daha ilginç bir kompozisyon oluşturun. Çoğu fotoğraf yakınlaştırılarak değil uzaklaştırılarak, daha fazla çevre eklenerek daha ilginç hale gelirler. Önemli olan çevreyi fotoğrafa etki eklemek için kullanmanızdır.

Örneğin, diyelim ki eski bir çiftliğin fotoğrafını çekiyorsunuz. Fotoğrafınıza bazı karakterleri ekleyebilirsiniz; çit direkleri, çakıl bir yol; böylece göz, fotoğrafın içine yönelecektir. Ya da bir şelale fotoğrafı çekiyorsanız, çerçevenizi biraz daha aşağı çekebilirsiniz, dereyi biraz daha çerçeveye alabilir ve böylece daha ilginç bir açı elde edebilirsiniz.

3. Günbatımı ve Gündoğumu

Herkes gün batımının ve gün doğumunun fotoğrafını çekmeyi sever. Görkemli bir gün batımı fotoğrafı harika bir fotoğraf olabilir ancak onu, ön plana farklı bir nesne ekleyerek daha da etkili bir şekle getirebilirsiniz. Önemli olan güneşe karşı duran bir şeyler bulmaktır; tartışan insanlar, bir ağaç, bir yel değirmeni hatta elektrik hatları... Konunuzun harika bir şekilde fotoğrafa hakim olması gerekmez, bu, fotoğrafınızın %10'luk bir kısmını kapsayacaktır ancak mükemmel bir etki verecektir. Fakat çarpıcı bir silüet oluşturursanız, gün batımı fotoğrafınıza karakter katacaktır.
4. Hayvanlar ve İnsanlar

Portre tarzı fotoğraflar genellikle rahatsız edici bir arka plan ile bozulurlar. Bir arkadaşınızın fotoğrafını çekerken, bir hayvanın ya da, çevrenizin konunuzun dikkatini dağıtmasını istemezsiniz.

Hüner burada devreye girer. Konunuza yakın durmayın ve fotoğrafı kit lensinizle ya da geniş açılı bir lens ile çekin. Geride durun ve olabildiğince (lensi) yakınlaştırın (zum yapın). Bunun iki sonucu olacaktır. Birincisi, konunuzun arkasındaki ve çevresindeki nesnelerin görünebilirliğini azaltacaktır. İkincisi, alan derinliğini azaltacak ve sadece konunuz odakta kalacaktır. Konunuzun önünde ya da arkasında ne varsa odak dışında kalacak ve rahatsız edici bir görüntü ortaya koyamayacaktır.


5. Konsantre Olun

Bazen en iyi fotoğrafı çekmek için sadece biraz sağa ya da sola hareket etmeniz ya da biraz zum yapmanız ya da uzaklaşmanız gerekir. Ne yaptığınızı düşünmeden sadece kameranızı sağa ya da sola; ileri ya da geri oynatırsanız, fotoğraflarınız gelişmeyecektir. Eğer yavaşlarsanız ve vizörden bakarak ne gördüğünüzü düşünür ve deklanşöre basmadan önce ileri geri, sağa sola hareket ederseniz başarı oranınızı artıracaksınız. Fotoğrafınıza eklemek için basit öneriler; ağaçlar, konunuzun üzerinden geçen enerji hatları (ya kendiniz hareket edin ya da konunuzu başka bir tarafa getirin), uçak ya da rahatsız edici bulutlar (onların geçmesini bekleyin) rüzgarlı bir havada bulanık dallar (rüzgarın dinmesini bekleyin). Bunlar ve daha da fazlası fotoğrafınız berbat edebilir ve çekmek istediğiniz şeyi hiç istemediğiniz bir şey haline döndürebilir.



Teknoloji ile iç içe geçmeden önce bazı kolay ipuçları olduğunu görüyorsunuz. Herşeyden önce, 5. ipucuna dikkat edin ve ne yaptığınıza konsantre olun. Diğer altın kural ise, denemeye devam edin ve ne zaman imkanınız varsa fotoğraf çekin. Ne yapacağınızın söylenmesindense kendiniz öğrenin. Dijital kameraların çekmek için hiçbir maliyeti olmadığını hatırlayın. Sabır ve özenle, zaman içinde daha iyi fotorğaflar çeken biri haline geleceksiniz, garanti!



3 Ocak 2014 Cuma

Portre




Portre Fotoğrafı ve Fotoğrafçılığı



Fotoğrafta portre, çoğumuza göre bir kişinin omuz hizasından yukarısı veya vesikalığa yakın fotoğraflarının çekilmesi olarak bilinir. Halbuki portre bunları kapsamakla ayrıca bireyin kimliğini, karakterini, kişiliğini, duygularını ve o anı ifade eder.

Portre siyasetçiden şarkıcıya, esnaftan öğretmene, öğrenciden çiftçiye, sporcudan sanatçıya kısaca bir insanın, o anlık duygu ve düşüncülerini ya da hayatını anlatan karelerdir.

Portre çekimlerimizde belli bir dünya görüşü, güzellik ve benlik anlayışı hakim olmaya başlamıştır.

Portre fotoğraflarında tipleme, ışık, renk, biçim, ton geçişleri, istif, parça bütün bağlantısı, kadraj, atmosfer yaratma ve etkileyici bir düzeye ulaşmıştır.

Her insanın ayrı bir hayatı dünyası yaşayışı ifadesi ve fotoğrafa katacağı tarz vardır. Bu hususta en önemli püf noktası fotoğrafçımızın çekeceği modeli analiz etmesidir, onu tanıması çok önemlidir,mimikleri, gülüşü, verdiği doğru açı, ışığı nasıl aldığı, bakışları ve daha birçok özelliği. Kolay gibi gözüken bu hususlar fotoğrafçılığın belki de en zor yanıdır. Bu sebeple fotoğraf çekerken kullanılan film, makine, objektif, ışık, mekan portre fotoğrafçılığına uygun olanlardan seçilmelidir. Perpektif ve oran orantıda hata olmaması için doğru objektif seçimi yapılmalıdır.Uzun odaklı objektifler kullanılmamalıdır, bu alan derinliğinin kaybolmasına neden olur, alan derinliğinin kaybolmasıda fotoğrafın güzelliğinden bir çok şey alıp götürebilir. Genellikle objektif 80 mm.‘lik veya 50 mm.’lik olabilir. Güneşli bir havada dışarıda portre fotoğrafı çekmek çok zordur. Zorunlu kalmadıkça bu ışık koşullarında portre fotoğrafı çekilmemelidir. Çünkü parlak güneş kişinin yüzüne dik geldiği zaman kişi yüzünü buruşturacak, gözlerini kısacaktır ve gölge desen oyunları olmayacaktır.


Güneş modele tepeden vurduğunda saç, kaş ve burun yüzde istenmeyen gölgelenmelere neden olur.Yoğun güneş ışığı olduğunda reflektör kullanılmalıdır bu sayede ışık yumuşayarak tene vuracaktır ve hoş bir görüntü oluşacaktır.Güneş hiçbir zaman modelin arkasında olmamalıdır bu bir hata olarak algılanır ve istediğiniz fotoğrafı elde edemessiniz, ama bazı durumlarda tarz olarak farklı efektlerde elde edebilmek için ışık veya güneş modelin arkasına alınır model silüet halinde çıkabilir yada farklı fotoğraf kareleri elde edilebilir.


Genellikle en uygun güneş ışığı sabahın erken ve akşam gün batmadan bir iki saat önceki ışığıdır. Portre fotoğrafçılığında netleme kişinin göz bebeklerine yapılmalıdır.

2 Ocak 2014 Perşembe

Netlik




Fotoğraf makinelerimizde eğer otomatik netleme kullanıyorsak, netlenecek objeyi makinemiz seçer. Ama biz her zaman makinenin seçtiği objeye netleme yapmak istemiyor olabiliriz. Örneğin insan çekerken göze netleme yapmak istediğimizde, makine kişinin burnuna odaklanabilir. Bu durumda f/1.8 gibi açık diyaframda alan netliği sığ olacağından, gözler flu çıkar ve fotoğrafımız net olarak algılanmaz.


Ya da bazen kadrajın sağında ya da solunda duran objelere netleme yapmak isteriz. Bu durumda o objeyi ortalamak yerine kadrajın sağında ya da solunda iken çekmemiz gerekir. Ama makine ortada bulunan farklı bir konuya odaklanabilir.


Bu durumun üstesinden gelmek için netleme sisteminin kontrolünü elimize alırız. Ya netleme noktasını istediğimiz yere götürürüz ya da orta noktayı kullanarak netle-kadrajla yöntemini kullanırız. Bu videoda ikisini birlikte göreceksiniz.


DSLR kullanıcılarına bir not olarak, netle-kadrajla yönteminin lense göre hata payı içerdiğini belirtelim. Bu yöntemi aktif olarak kullanmadan önce lensinizle bir deneme yapıp, bu yöntemle odaklandığınız yerin net çıktığından emin olun.




Diyafram ve Enstantane


DİYAFRAM VE ENSTANTANE- 






Diyafram ayarı objektif içerisindeki diyaframın veya iris'in hangi dereceye kadar açık kalacağının belirlenmesidir. Objektifler en fazla düzeyde ışık toplayabailmek için dizayn edilmişlerdir. Diyafram gözümüzdeki iris gibidir; güçlü ya da parlak ışık altında kısılır, az ışık altında ise genişler. Objektif içinden gelen ışığın bir kısmının engellemek için diyafram kapatılabilir veya durdurulabilir. Diyafram ayarı ile aynı zamanda bir portre veya macro fotoğraflardaki alan derinliğini de değiştirebiliriz. 



Macro'larda Alan Derinliği ve Diyafram Ayarı 


MODE: M-Manuel Mode 



Alan derinliği macro'larda çok büyük önem taşımaktadır. Bir objeyi macro olarak fotoğrafını çekeceğimiz zaman zoom ayarlarını yaptıktan sonra sadece objemizin mi net olacağına yoksa obje ve arka planın mı net olacağına yani alan derinliğine karar vermeliyiz. Bunu diyafram ayarı ile oynayarak yapabiliriz. Büyük diyafram açıklığı(Ör: f:2.8-f:3.0) alan derinliğini azaltır ve objenin net arka planın blur-bulanık çıkmasını, küçük diyafram açıklığı (Ör: f:8.0-f:7.6) alan derinliğini arttırır objenin ve arka planın net çıkmasını sağlar. 






Burada çok dikkat edilmesi gereken bir yer daha vardır ki o da enstantane hızıdır. Diyafram ayarı ile oynadığımız zaman lens-sensor'e düşecek ışık miktarı da değişeceğinden ona göre enstantaneyi hızlandırmak ya da yavaşlatmak gerekebilir. (Bunu çekmiş olduğum örnek fotoğraflarda çok daha açık olarak görebilirsiniz.) Fakat makinenizde "A" Aperture-Diyafram Öncelikli Mode varsa onu kullanmanızı tavsiye ederim. O zaman siz diyafram ayarını değiştirdiğinizde makine otamatik olarak enstantaneyi değiştirecektir. 


Örnek: 1 


Burada küçük diyafram açıklığı kullanarak alan derinliğini arttırdım. Böylece hem obje hem de arka plan net olarak kadrajlandı. 


f:7/6 
s:1sec 



Örnek 2: 


Burada ise büyük diyafram açıklığı kullanarak alan derinliğini azalttım. Böylece sadece obje net, arka plan blur-bulanık olarak kadrajlandı. 
f:3 

s:1/4sec 






ENSTANTANE (Perde Hızı - Ötrücü - Obturator) 



Diyafram göz bebeği ise, enstantane göz kapağının açılıp kapanmasıdır. Fotoğraf makinemizin içinde bulunan sensörün veya filmin üzerine düşen ışığın süresini ayarlayan sistem, fotoğrafın ne kadar zaman diliminde çekileceğini de belirler. Enstantane yaprak adı verilen metalden yapılmış perdedir. Deklanşöre basıldığında seçilen zamana göre perde-enstantane açılır film ya da sensör üzerine ışık üzerine düşer ve perde kapanır. Işık koşullarına ve hareket özelliklerine göre bir fotoğraf ya çok kısa ve ya uzun zaman süresinde çekilebilir. Işığın film üzerine düştüğü süreye "Pozlandırma" adı verilir. Güçlü ışıklarda az, zayıf ışıklarda uzun pozlandırma yapılır. Yine hareketi dondurmak için az, flulaştırmak için uzun pozlandırma söz konusudur. Düşük pozlandırma sürelerinde (özellikle gece manzara fotoğrafı çekimlerinde) perde daha uzun süre açık kalacağı için, fotoğraf makinemiz titreşime karşı aşırı hassasiyet gösterir. Bu gibi durumlarda kesinlikle tripod kullanılmalıdır. 



MODE: S (Shutter – Deklanşör Hızı) 






Fotoğraf makinesinde bu ayar seçildiğinde, çekim yapmadan önce enstantane ayarını kendimiz yapabiliriz. . Fotoğraf makinesi limitleri dahilinde uygun diyafram ayarını kendisi ayarlayacaktır. Deklanşör – enstantane hızı düşürüldükçe hareketli nesneleri dondurabiliriz. Deklanşör hızını düşürdükçe yani daha hızlı bir çekim modu seçtikçe ışık yeterli olmadığı taktirde, kadraj kararacaktır. 







Burada enstantane hızı 1 saniye olarak ayarlandı. Fotoğrafa bir hareket hakim durumda 





Burada ise enstantane hızı 1/250 sn olarak ayarlandı. Su damlacıklarında bir uzama gözlenmekte. 







Burada ise, enstantane hızı 1/1000 sn olarak ayarlandı. Su damlacıkları rahatlıkla seçilebiliyor. 






Son olarak, burada ise enstantane hızı 1/2000 olarak ayarlandı. Su damlacıkları çok daha net. 

Giriş seviyesi




-Fotoğraf çekerken öncelikle fotoğraf makinesini iki elimiz ile tutmalıyız. Ayrıca kollarımızın dirseklerimizden vücudumuza yapışık olmasını sağlamalıyız. Deklanşöre basmadan önce derin bir nefes almalıyız. Bunlar fotoğraf makinemizi titretmeden ya da titretmeyi minimum’a indirerek fotoğraf çekmemizi sağlayan temel önlemlerdir. Mümkünse bir duvar ve benzeri bir yere yaslanmak suretiyle, duvardan destek alarak da çekimlerimizi gerçekleştirebiliriz. 



-Özellikle portre fotoğrafları çekerken, arka planın sade olmasına özen göstermeliyiz. Böylece hem konuyu ön plana çıkartmış, hem de fotoğraf makinemizin doğru yere odaklanmasında büyük kolaylık sağlamış oluruz. Arka planda kadraj içerisine giren, ilgi odağının dağılmasını sağlayan objeler varsa ve başka bir şekilde kadrajlamamız mümkün değilse, bu sefer de net alan derinliğini kısarak (diyaframı açarak f:2,8 ya da f:4 gibi) çok daha etkileyici fotoğraflar çekebiliriz. 


-Bazı fotoğrafların göze çarpan ve onları çarpıcı kılan yanları vardır. Bu sebeplerden biri de fotoğraftaki güçlü kompozisyondur. Fotoğraftaki kompozisyonun basit tanımını; “Kadraj içerisindeki objeleri, göze hoş şekilde seçmek ve düzenlemek” şeklinde yapabiliriz. Öyleki bazı anlarda fotoğraf makinemizin küçük hareketleriyle çok değişik kompozisyonlar yakalayabiliriz. 






Genel olarak çoğumuzun, fotoğraf çekerken yaptığı bir hataya değinmek istiyorum, o da konuyu kadrajın tam ortasına yerleştirmektir. Bu şekilde çekilen fotoğraflar daha az hareketli ve çok daha az dikkat çekici olurlar. Bunun önüne geçmek için, çekeceğimiz kareyi aklımızdan yatay ve dikey olarak üç eşit parçaya bölelim. Bu çizgilerin kesiştiği noktalar iyi bir kompozisyonda ilgi merkezinin yerleşeceği en doğru dört noktayı gösterir. Bu noktalra fotoğrafçılıkta “dört altın nokta” denir. Manzara fotoğrafları çekerken de ufuk çizgisinin bu çizgilere paralel ve kadrajın üçte birini dolduracak şekilde yerleştirmeliyiz. Ufuk çizgisinde oluşacak eğrilik kesinlike istenmeyen bir durumdur. 

Bakis acisi


İyi bir bakış elde etmenin en kolay yolu her zaman konuyu önce kafamızda canlandırarak, gerekenden fazlasını katmadan etkiyi de eksik bırakmadan olmasını istediğimiz fotoğrafı çekmeye uğraşmaktır. Özellikle başlangıçta her zaman aklınızda canlandırdığımız görüntüyü elde edemeyebilirsiniz ancak konuyu ayırt etmeye başladığınız andan itibaren kendinize özgü bakışınızı kazanmaya da başlarsınız. Bu bakış sizin seçiminizdir, sizin görüşünüzdür, fotoğraf kadrajınızdır.



Kısaca bu artık sizin fotoğraf bakışınızdır. Aynı konu ile ilgi her bir fotoğrafçının kendine has bakışı, farklı bir anlatımı, farklı bir yaklaşımı vardır. Bu nedenle başta fotoğrafçılıkta isim yapmış üstadların olmak üzere mümkün olduğunca çok fotoğraf incelemenin ve benzerlerini çekmeye çalışmanın da bu bakışı yakalamayı öğrenmek yolunda oldukça faydası vardır. Beğendiğiniz fotoğrafların benzerlerini çekmeye çalışın ve kendi üslubunuzu katarak kendi bakışınızı ortaya koyun. Çalışmaya başladıktan sonra kendinizdeki ilerlemeyi fark edeceksiniz.


ÖZKAN ÖZER. Blogger tarafından desteklenmektedir.
Created By Sora Templates